Tanzanya'ya gitme fikri 2006'dan beri kafamızdaydı ancak hangi firma ile gitmeli; nasıl bir rota izlenmesi gerektiği bilgilerini netleştirememiştik. Uzun süredir görüşmelerimizi devam ettiği Tanzanya'daki lokal seyahat acentasındaki arkadaşlara bir kaç tur önerisi hazırlamalarını istedik. Kendilerinden gelen önerilerden bir tanesini seçerek bu tura başladık. Eskiden THY'nin sadece Dar es Salaam uçuşu oldugundan safari turu yapmak isteyen maceraseverler Dar es Salaam'dan Arusha'ya oradan da Serengeti'ye oldukça uzun bir kara yolculugunu göze almak zorunda kalıyorlardı. Ayrıca bu yolculuk onların 1 günlerinin de yolda heba olmasına sebep oluyordu. Yakın zamanda THY'nin Kilimanjaro'ya başlayan direk seferleri bu problemi ortadan kaldırmış görünüyor.
Uçuşumuz İstanbul'dan Kilimanjaro'ya Türk Havayollarının direk uçuşu ile başladı. Uçuş aşağı yukarı 6,5 - 7saat sürüyor. Uçakta neredeyse Türk vatandaşı yok gibi. Yolcuların çoğunu Avrupa'dan Tanzanza'ya giden Avrupalılar oluşturuyor. Uçakta geçirilen bu uzun süre boyunca THY'nin gerçekten bir dünya markası olma yollunda ilerlediğini kesinlikle farkediyorsunuz. İkramlar ve diğer kabin içi hizmetler gayet başarılı. Uçak içi eğlence sistemi vaktin nasıl geçtiğini farketmemenizi sağlıyor.
Akşam 20:30 gibi başlayan uçuş sabaha karşı 03:30 gibi tamamlandı. Kilimanjaro havalimanına indigimizde ilk olarak vize bankosuna gidip kişi başı 50$ olan vizemizi aldık ve kendimizi dışarı attık. Bize önümüzdeki 5 gün boyunca safari sırasında da eşlik edecek olan şoförümüz bizi bekliyordu. Hemen safari aracımıza bindik ve Kilimanjaro'dan yaklaşık 40 dakika uzaklıkta olan Arusha şehrine; sadece sabaha kadar konaklayıp uçak yorgunlugunu atacagımız otelimize dogru yola çıktık.
Arusha merkezindeki otelimizde bir duş alıp kısa süre istirahat ettikten sonra sabahleyin şoförümüz bizi otelden aldı ve yolculugumuzun ilk noktası olan Tarangire Ulusal Parkına doğru yola çıktık. Park Arusha'dan yaklaşık 4 saat sürüyor. Yollar bir noktaya kadar fena sayılmaz ancak daha sonra bozuluyor.
Tarangire Milli parkı bizim için safari deneyiminin başlangıcıydı. Bugüne kadar sadece televizyonlarda gördügümüz yabani hayvanları kendi doğal ortamlarında ve çok yakından görmek çok heyecan verici oldugu gibi bir yandan da bu geziye çıkmadan önce sağlık uyarılarında belirttikleri SITMA ve ÇE-ÇE sineğinden kendimizi korumak için detaylı önlemler almakla meşguldük.
İlk akşam Tarangire Milli Parkı'nın hemen dışında ancak yabani hayvan bölgesi içinde kalan bir çadır kampta kaldık. Tamamen doğanın içerisinde saat gece 11'e kadar jeneratörle elektrik hizmeti verilip daha sonra elektriklerin kapandığı, su ihtiyacının taşıma sularla sağlandığı, gece yabani hayvanların çadır bölgesinde dolaşabilecegi bu yüzden gece dışarı çıkmamaız gerektiği uyarıyla ilk gecemizi geçirdik. Sivrisineklere karşı biz saat 19'da akşam yemegine çıktıgımızda görevliler çadırın içini ilaçlıyorlar; ayrıca biz de sivrisinek uzaklaştırıcı sprey ya da bileklik kullandık.
Ertesi günü kahvaltıdan sonra Tarangire milli parkındaki safarimize devam ettik. Öğleden sonra Serengeti ve Ngorongoro Krateri koruma alanına dogru yola çıktık. Bu yol oldukça bozuk ve 3-4 saat boyunca rahatsız bir şekilde devam ediyor. Bu arada bir yandan da yol genişletme ve iyileştirme çalışmaları yapılıyor. Kısa bir süre sonra ulaşım süresi ve zahmeti azalacak gibi görünüyor.
Jipimiz Serengeti yolcularının tur başlangıç noktası olan küçük KARATU TOWN'a ulaştıgında hava kararmak üzere. KARATU TOWN'da oldukça fazla güzel oteller bulunuyor. Bütçeye göre istediginiz konforda gecelemeniz ve büyük tur öncesi yorgunlugunuzu atıp dinlenmeniz mümkün. Bu otellerde ayrıca SPA merkezleri ve yüzme havuzları da mevcut.
Ertesi sabah erkenden rehberimiz jipimizi hazırladı, lastikleri kontrol etti ( Tarangire Milli parkında bir lastiğimiz patlamıştı. Bu kötü taşlık yollarda her jipin başına sıkça gelen bir olay). Yola çıktıktan 15 dakika sonra Serengeti ve Ngorongoro Koruma alanı girişinin önündeydik. Burada bir sürü babun gelen jiplerin kapısını açmaya ve bir şeyler çalmaya çalışıyor. Seyretmesi zevkli ama dikkatli olmak lazım. Genelde agresifler.
Rehberimiz, giriş için gerekli izinleri aldıktan sonra yola devam ediyoruz. Serengeti savanları Ngorongoro krateri ile yanyana başlıyor. Genelde tur şirketleri önce Serengeti'ye gidip safari bitiminde Ngorongoro'ya ugruyorlar. Bu başlangıç noktasından aşağıdaki SERENGETİ'nin sembolik başlangıç kapısına gelmek bile 2 saatimizi alıyor. Kaldı ki bundan sonra da yol oldukça uzun. Bu yörenin asıl sahipleri denilen Masailer genelde hayvancılıkla ugrasıyorlar. Ancak herkes paranın asıl kaynagını keşfetmiş. Her gün boyanıp , geleneksel danslarını yol boyunca yapıp turistlerle fotograf çektirip bahşiş istiyorlar.
Tanzanya'da safariye çıkanlara ilk hedeflerinin "Big Five" Büyük Beş'i görebilmek oldugu söyleniyor. Bu büyük beş hayvan Aslan (Lion), Leopar (leopard), Fil (elephant), Gergedan (Rhino) ve Bufalo (Buffalo).
Devam edecek....

Tanzanya-Zanzibar
Your email address cannot be published. Required fields are marked*
Yorum yok